ANAYASA MAHKEMESİNİN İŞ YERLERİNDE İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENME HAKKI VE SENDİKA HAKKI İLE İLGİLİ OLARAK VERDİĞİ EMSAL NİTELİKTE BİR KARAR
Anayasa Mahkemesi’nin 19.11.2020 tarihli ve 2016/13328 Esas sayılı kararı, sendikal hakların kullanılmasına ve toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanan idari ve adli gecikmelerin sendikal haklara etkisine dair emsal nitelikte bir karar olduğu için bir hayli önem taşımaktadır.
Anayasa Mahkemesi’ne Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (ŞEKER-İŞ) tarafından yapılan başvuruda “Sendika yetki belgesi tespitine itiraz talebiyle açılan davanın makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle sendika hakkının ihlal edildiği iddiası” hakkında başvuru yapılmıştır.17.02.2021 tarihli ve 31398 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan emsal nitelikte kararda sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin hükmün kabul edilebilir olduğuna ve Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan SENDİKA HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİ’NE hükmedilmiştir. Aynı zamanda karar ile hak ihlali tespiti yapıldığı gibi başvurucu sendikaya net 25.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
“Eldeki başvuruda başvurucu sendika 2014 yılında yetki tespiti talebinde bulunmuş ve yetki tespitine itiraz davası 2018 yılında sonuçlanmıştır. Başvurucu 6356 sayılı Kanun’un 43. Maddesinin (5) numaralı fıkrasında yer alan “İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işleminin durdurur.” biçimindeki hüküm gereğince dava sonuçlanıncaya kadar yetkili sendika olarak yer alamamıştır. Bunun doğal sonucu olarak da dört yıl gibi uzun bir süre boyunca başvuruya konu iş yerinde çalışan işçiler en önemli sendikal haklardan olan toplu iş sözleşmesi hakkını kullanamamıştır.” denilmektedir.
Kararda “Yargısal makamların ivedilikle hareket etmeleri, diğer bir anlatımla uyuşmazlık hakkında hızlı bir yargılama yaparak davayı sürüncemede bırakmamaları, ilgili ve yeterli gerekçelerle bir karar vermeleri beklenir. Bu beklentinin gerçekleştirilmesi, sendika hakkı bağlamında devletin pozitif yükümlülüklerindendir. Bu konudaki yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda, TİS korumasından yararlanamayanlar açısından telafisi imkânsız zararların doğması ve sendika hakkı bağlamında ciddi sorunların gündeme gelmesi muhtemeldir.” denilerek sendikal hakkın kullanılabilmesi için idarenin ve yargının pozitif yükümlülükleri kapsamında gerekli ivedi işlemleri yapmasının önemine vurgu yapılmıştır.
Yazının tamamına aşağıda verilen link üzerinden ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/02/20210217-10.pdf