HEKİMİN ÖLDÜRME VE YARALAMA SUÇLARINDAN SORUMLULUĞU




Hekimin Öldürme ve Yaralama Suçlarından Sorumluluğu

Hekimin hastaya müdahalesi kasten adam yaralama suçunu oluşturur. Lakin hastanın rızası var ise bu tıbbi müdahale olacaktır. Doğası gereği tıbbi müdahalelerin insan vücudu üzerinde şekillenmesi nedeniyle yaratacağı etki de bu nedenle son derece önemlidir.

Bilinen ilk çağlardan itibaren gerek iksir, sihir gibi yöntemlerle gerekse de doğanın sunmuş olduğu mucizevi bitkilerle insanlar tedavi edilmeye çalışılmıştır. Ne var ki hekimlerin üstüne düşen görevin kutsallığı kadar tıp mesleğinin riskleri nedeniyle ilk çağlardan itibaren hekimin tıbbi müdahale nedeniyle cezai sorumluluğu her daim var olmuştur. Bilinen ilk yasal düzenleme Babil İmparatoru Hammurabi tarafından oluşturulmuş olan “Hammurabi Kanunları'nda” görülmektedir. Hekimin cezai sorumluluğu, ortaya çıkan sonuca göre belirlenmektedir. Hasta sağlığına kavuşursa herhangi bir cezai sorumluluk doğmazken, hasta hayatını kaybeder veya sağlığı tehlikeye girerse hekimin cezai sorumluluğu gündeme gelmektedir.

Günümüze kadar, birçok medeniyette, benzer düzenlemeler görülmüştür. Bugün ise bilimin hızlı ilerleyişi nedeniyle insanların sağlığına kavuşmalarına yönelik beklentileri son derece yükselmiştir. Genel kaide olan “hekimin iyileşme garantisi vermemesi” kuralı, basında çıkan haberler ve iletişimin son derece hızlı olduğu günümüzde hastalar tarafından unutulmuştur. Bu durum şikâyet ve davaların kat ve kat artmasına neden olduğu gibi hekimlerin uzmanlık sınavlarındaki tercihlerini dahi etkiler boyuta gelmiştir.

Hukuka uygun bir tıbbi müdahale tüm zamanlardan daha çok önem arz eder duruma gelmiştir. Hekimin yapmış olduğu tıbbi müdahale, kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali olmasına rağmen, bu durumu hukuka uygun hale getiren kişinin rızasıdır. Kanunda belirtilen istisnalar haricinde kişinin rızası hilafına yapılan tıbbi müdahale hukuka aykırı sayılır.

Hekimin cezai sorumluluğunu, öldürme ve yaralama suçları bakımından incelemeye çalışacağımız bu çalışmamızın içeriğinde öncelikle tıbbi müdahale kavramına ve tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk koşullarına değinilecektir. Karşımıza gelen somut vakıalarda, tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk koşullarının olmaması durumunda hekimin cezai sorumluluğunun doğacağı hiç kuşkusuz olup hekimin, öldürme ve yaralama suçlarından sorumluluğu bağlamında da öncelikle tıbbi müdahale ve tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk koşullarından bahsedilmesi gerektiği düşünülmüştür.

İkinci bölümde ise hekimin öldürme ve yaralama suçlarında hukuki durumu yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları altında irdelenmeye çalışılmıştır.

Yazının tamamına aşağıda verilen link üzerinden ulaşabilirsiniz.

https://www.jurix.com.tr/article/8080